Cumartesi, Temmuz 01, 2006
Halil Zoral dan Kivilcim hanim anisi
Bu olay bana Sevgili Rahmetli KIvılcım Hanımı işletişimizi hatırlattı.
O zaman bir marifetmiş gibi eğlence olsun diye yapmıştık, ama
sonraları ne zaman hatırlasam üzülürüm, Rahmetliyi öyle üzmeye ne
hakkımız vardı diye;

Ders İngilizce, üçlü sıranın ortasındakinin kucağına normal derste
okunan text kitabını koyduk.
Yanındakiler aynı kitaba bakıyor, arkadaki üçlü de heyecanla
kafalarını öne uzatarak aynı yere bakıyorlar.
Kitabı tutan arada sırada sayfayı çevirirmiş gibi yapıyor, birisi de
arada bir çaktırmadan komut veriyor.
Gülün, Hafifce sırıtın filan diye. Altı kişi aynı anda gülüyor veya
sırıtıyor. Güya kürsüdeki Kıvılcım Hanımla hiç ilgimiz yok, sanki Tom
Miks, Teksas okuyoruz.
Kıvılcım Hanım çaktırmadığını zannederek kürsüden iniyor, arkadan
dolanarak bir panter gibi kitabın üstüne atlıyor.
Bir de bakıyor ki kitap normal text kitabı açık olan sayfa da o anda
okunan sayfa. Zavallı kadın kıpkırmızı kesiliyor.
Biz de büyük bir mok yapmışız gibi dışımızdan değil içimizden kıs kıs
gülüyoruz.
Bilhassa rahmetli olduktan sonra bu eshekligi neden yaptık diye hala
üzülüyorum. Belki de içimi rahatlatmak için de itiraf ediyorum.
 
posted by Turkish Digest at 07:56 | Permalink |


0 Comments: